Dürüstlüğü , doğruyu söylemek ve kurallara uymak olarak tanımlamak cazip gelse de , bu karmaşık bir kavramın fazlasıyla basitleştirilmiş bir görünümüdür. Doğruyu söylemek tüm gerçeği bazen pratik ve teorik olarak imkansız olduğu gibi ahlaki olarak gerekli değildir ve hatta yanlıştır.Bunun için de dürüst nedir felsefe açısından bakarsak belki dürüstlüğü daha iyi anlayabiliriz.
Dürüstlük ve gerçek arasındaki ilişki çok daha incedir. Zaten bir kişi hakkındaki gerçek nedir.Dürüst olmak için ne gerekir? Sık sık başvurulsa da, dürüstlük kavramını karakterize etmek oldukça zordur. Daha yakından bakarsak, aynı kökenli bir özgünlük kavramıdır.Dürüstlük ile benliğin inşası arasındaki karmaşık ilişkiyi açıklığa kavuşturmak için bu birkaç söz yeterli olmalıdır . Dürüst olmak, bağlama duyarlı bir şekilde yaşamlarımızla ilgili belirli ayrıntıları seçme kapasitesini içerir. En azından, dürüstlük, eylemlerimizin diğer kişinin bildirimde bulunmak zorunda hissettiğimiz herhangi bir kişinin buna kendimiz de dahil olmak üzere kurallarına ve beklentilerine nasıl uyup uymadığının anlaşılmasını gerektirir. İşte bunun için de dürüstlük nedir felsefe açısından bunu anlamamız gerekir yada felsefe dürüstlüğü bizim için nasıl açıklamıştır bunlara bakmamız gerekir.
Dürüstlük ve benlik arasındaki ilişki var. Kendine karşı dürüst müydün. Bu gerçekten de önemli bir sorudur ve yalnızca başka kişiler tarafından değil kendimize karşı dürüst olmak, doğal olmanın önemli bir parçası gibi görünüyor. Sadece kendilerine has özellikleriyle kendileriyle yüzleşebilenler, kendine sadık, dolayısıyla doğal bir kişilik geliştirme yeteneğine sahip görünüyorlar .Bunun için de dürüst nedir felsefe açısından değerlendirip bir de bu açıdan bakmak gerekir.